Bahçeli, 13 Haziran’da İsrail’in İran’a yönelik gerçekleştirdiği saldırının sadece iki ülkeyi değil, tüm bölgeyi ve dünyayı tehdit ettiğini belirtti. Nükleer savaşa evrilme ihtimalinin giderek güçlendiğine dikkat çeken Bahçeli, “Bu çatışma zincirleme etkiyle küresel barışı da tehdit etmektedir. Nükleer mahreçli yeni bir savaşın altyapısı adım adım örülmektedir” dedi.
“İsrail, küresel emperyalizmin kiralık katilidir”
İsrail'in tutumunu sert bir dille eleştiren Bahçeli, “İsrail, küresel emperyalizmin şımartılmış ileri karakolu, barışın ise amansız muhalifidir” değerlendirmesinde bulundu. Gazze’de dökülen masum kanlarının hâlâ kurumadığını ifade eden Bahçeli, İsrail’i “cinayet aygıtı” olarak nitelendirdi ve uluslararası hukuk ile insan haklarına karşı kayıtsız kaldığını belirtti.
“Savaşın kazananı yok, barışın ise çok”
Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bölgesel barış için yürüttüğü diplomasi trafiğine de destek vererek, “Sayın Cumhurbaşkanımızın çabaları dengeli ve derinliklidir. Türkiye, insani ve vicdani sorumluluğunu yerine getirmektedir. Savaşın kazananı yoktur, ancak barıştan herkes kazançlı çıkar” ifadelerini kullandı.
“Türkiye teyakkuz halinde olmalı”
İran’a yönelik saldırının Türkiye için de uyarıcı nitelikte olduğunu belirten Bahçeli, “Türkiye, her an teyakkuz halinde olmalı. Coğrafyamızın üzerimize yüklediği tarihi sorumluluğu unutmamalıyız” dedi. Türkiye’yi küçümseyen ve İsrail’i büyüten anlayışları eleştiren Bahçeli, Türk milletinin tarihsel bilinçle hareket etmesi gerektiğini vurguladı.
“Barış kuşağı hedefinden sapmamalıyız”
Bölgesel barışın Türkiye için hayati önemde olduğuna dikkat çeken Bahçeli, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Türk milleti barıştan yanadır. Etrafımızın bir barış kuşağıyla çevrilmesi vazgeçilmez hedefimizdir. İran ile İsrail arasında derhal barışçıl ve diyalog temelli bir atmosfer oluşturulmalıdır. Aksi halde çıkacak bir savaşın sonucu sadece bölgeyi değil, bütün insanlığı etkileyebilir. Bu gidişata dur demek tüm ülkelerin ortak görevidir.”
