Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerini attığı 19 Mayıs 1919’u, bağımsızlık ve aydınlanma mücadelesinin başlangıç noktası olarak gördü ve bu anlamlı günü gençlere armağan etti. Atatürk’e göre gençlik, bu milletin geleceği ve en büyük umuduydu. Onlara, istiklal uğruna mücadele etme ve bağımsızlığı koruma görevini verdi.
19 Mayıs, yalnızca bir tarih değil; aynı zamanda Atatürk’ün bağımsızlık idealini geleceğe taşıyacak olan gençliğin en anlamlı sembolüdür. Gençlik ruhunu hiç kaybetmeyen Büyük Önder'in tüm sözlerinde, kararlarında ve adımlarında gençliğe olan inancı hissedilir.
Parola: Ya istiklal ya ölüm
19 Mayıs 1919, "Ya istiklal ya ölüm" parolasıyla başlayan Kurtuluş Savaşı'nın miladı olarak tarihe geçmiştir. Bu mücadele, sadece bir direniş değil, aynı zamanda milletin kaderini değiştiren bir kararlılığın ifadesidir.
Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Taner Lüleci, Atatürk’ün vizyonuna ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
“100, 150, hatta 250 yıl sonrasının Türk gençliğinin karşılaşabileceği durumları öngörebilecek kadar ileri görüşlü bir liderdi. Önce dönemin zorluklarını doğru analiz etti, ardından gelecekte yaşanabilecek sorunlara dair gençlere çözümün yine kendilerinde olduğunu işaret etti.”
Atatürk, gençliğin ideallerinin peşinden gitmesini isterdi. “Yorulsanız bile beni takip edeceksiniz” sözüyle, bu yoldaki kararlılığını ve gençliğe duyduğu güveni açıkça ortaya koydu.
Yeni Türk devletinin temeli: Gençlik
Ulu Önder, Cumhuriyet’in geleceğini gençlerde gördü. Bu nedenle “en büyük eserim” dediği Türkiye Cumhuriyeti’ni onlara emanet etti. Çünkü bu miras, büyük fedakârlıklarla elde edilmişti.
Dr. Lüleci, Atatürk’ün gençliğe olan güvenini ve mücadelenin ağır koşullarını şu sözlerle anlattı:
“Mustafa Kemal ve yakın silah arkadaşları, Osmanlı'nın zor dönemlerinde yetişmiş, halkının tüm kodlarını bilen insanlardı. Savaşı kazandıktan sonra, yeni kurulacak Türk devletinin kimlerin omuzlarında yükseleceğini çok iyi biliyorlardı: Gençler. Zorluk, acı, fedakârlık onların yaşam biçimiydi. Bu ağır bedeli isteyerek ve inanarak ödediler.”
Atatürk, gençlerle olan bağını hiçbir zaman koparmadı. Bugün, üzerinden bir asırdan fazla zaman geçmiş olsa da, 19 Mayıs’ı sahiplenen gençler, O’nun gösterdiği yolda ilerlemeye ve emanetine sahip çıkmaya devam ediyor.