ABD Havacılık ve Uzay Dairesi NASA’nın 2022 sonunda gerçekleştirdiği Çift Asteroid Yönlendirme Testi (DART), Dünya’yı tehdit edebilecek gök cisimlerine karşı geliştirilen ilk doğrudan savunma denemesi olarak tarihe geçmişti. Küçük bir uzay aracı, Didymos adlı göktaşının uydusu Dimorphos’a saatte yaklaşık 22 bin 500 kilometre hızla çarpmış ve onu yörüngesinden hafifçe saptırmayı başarmıştı. Fakat üç yıl sonra gelen yeni veriler, bu müdahalenin düşündüğümüzden çok daha karmaşık sonuçlar doğurduğunu ortaya koyuyor.
"Kayalar uzaya rastgele değil, kümelenerek savruldu"
Geçtiğimiz hafta Planetary Science Journal dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre, Maryland Üniversitesi öncülüğünde çalışan bir astronom ekibi, DART görevinin yalnızca Dimorphos’un yönünü değiştirmediğini; aynı zamanda büyük miktarda kaya parçasını da uzaya savurduğunu ortaya çıkardı.
Araştırmanın başyazarı Tony Farnham, “Bir asteroidi yörüngesinden çıkarmayı başardık. DART’ın doğrudan etkisi bu değişimi sağladı, ancak savrulan kayalar da neredeyse aynı büyüklükte ek bir itki oluşturdu” diyerek çarpmanın öngörülenden çok daha fazla enerji açığa çıkardığını belirtti. Elde edilen bulgular, bazı kaya parçalarının, çarpan uzay aracının taşıdığı enerjinin üç katından fazlasına sahip olduğunu gösteriyor.
İtalyan Uzay Ajansı tarafından geliştirilen LICIACube adlı küçük keşif uydusuyla yapılan gözlemler sonucunda, Dimorphos’tan kopan 104 kaya parçasının izlenebildiği açıklandı. Çapları 20 santimetre ile 3,6 metre arasında değişen bu parçalar, bilim insanlarının beklentisinin aksine uzayda eşit şekilde dağılmadı. Farnham, “Kaya parçalarının uzayda rastgele dağılmadığını gördük. İki belirgin küme halinde toplanmışlardı ve diğer bölgelerde neredeyse hiç materyal yoktu. Bu da burada henüz anlayamadığımız bir şeyin etkili olduğunu gösteriyor” ifadelerini kullandı.
Çarpışmadan hemen önce yaşananlar
Araştırmacıların değerlendirmelerine göre, DART uzay aracının üzerindeki güneş panelleri çarpışmadan kısa süre önce Atabaque ve Bodhran olarak adlandırılan iki büyük kaya parçasına çarpmış olabilir. Bu temasta yaşanan etkileşim, çarpışma anındaki materyal dağılımını etkileyerek daha da karmaşık bir manzara yaratmış olabilir.
Maryland Üniversitesi’nden astronomi profesörü Jessica Sunshine, “DART’ın yüzeyi iri kayalarla kaplı kaotik bir alana çarptığını, bunun da savrulan materyalin ipliksi ve dağınık bir yapı kazanmasına yol açtığını” ifade etti.
Gözler 2026’daki Hera görevinde
Avrupa Uzay Ajansı'nın (ESA) 2026 yılında fırlatacağı Hera adlı yeni keşif misyonu, Dimorphos ve çevresini doğrudan gözlemleyerek bilim insanlarına çok daha kapsamlı ve net veriler sunmayı hedefliyor. Jessica Sunshine’a göre bu tür görevler, gelecekte Dünya’ya yönelen olası göktaşlarına karşı uygulanacak stratejilerin başarı oranını doğrudan etkileyebilir:
“Eğer üzerimize doğru gelen bir asteroidi belirli bir miktar saptırmamız gerekiyorsa, tüm bu ince ayrıntılar son derece kritik hale geliyor. Bunu bir kozmik bilardo oyunu gibi düşünebilirsiniz. Eğer tüm değişkenleri hesaba katmazsak, topu deliğe sokamayabiliriz.”