Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier, ZDF televizyonuna verdiği röportajda zorunlu askerlik sisteminin yeniden gündeme alınması gerektiğini savundu. Avrupa’da güvenlik dengelerinin değiştiğini vurgulayan Steinmeier, “Zorunlu askerlik hizmetinin savunucusuyum. Çünkü yaşadığımız deneyimler, Avrupa’da artan tehditler ve bir savaşın ardından çıkarılan dersler, kendimizi daha güçlü şekilde korumamız gerektiğini gösteriyor” dedi.
Almanya'da 2011 yılında askıya alınan zorunlu askerlik uygulamasının ardından yeterli sayıda gönüllü bulunamaması halinde farklı bir sistemin yeniden uygulanabileceğini belirten Steinmeier, “Bu tartışmayı şimdi başlatmalıyız. Eğer mümkünse, gönüllülüğe dayalı sistem yeterli olmazsa, geçmiştekinden farklı bir zorunlu askerlik modeli geliştirmeliyiz” ifadelerini kullandı.
Anayasa Mahkemesi seçimi eleştirisi
Steinmeier, Federal Anayasa Mahkemesi üyelerinin seçilememesine de değinerek, yaşanan tıkanıklığın Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) ile Sosyal Demokrat Parti (SPD) arasındaki anlaşmazlıktan kaynaklandığını dile getirdi. Bu durumun parlamentoya ve hükümetin işleyişine zarar verdiğini söyleyen Steinmeier, “En yüksek yargı organımızın otoritesi ciddiyetle korunmalı. Aksi halde, ABD’de görülen hukuk düzenine yönelik tehditlerle karşı karşıya kalabiliriz” uyarısında bulundu.
Steinmeier, Anayasa Mahkemesi üyelerinin partiler üstü bir yaklaşımla seçilmesi gerektiğini vurgularken, “Yargıçlar siyasi temsilci değil, bağımsız hukuk insanlarıdır. Bu süreci aşırı siyasallaştırmak büyük bir hatadır” diye konuştu.
"Artık başka bir çağdayız"
Almanya’nın artan savunma harcamalarına yönelik eleştirilere de yanıt veren Steinmeier, ülkesinin sadece askeri güce dayalı bir politika izlemediğini söyledi. “Bazıları Almanya'nın artık sadece silaha dayandığını öne sürüyor, ancak bu yüzeysel bir yaklaşım. Artık 1970’lerde ya da 1990’larda yaşamıyoruz. Yeni bir dönemin içindeyiz” ifadelerini kullandı.
Avrupa'daki mevcut güvenlik mimarisinin işlemez hale geldiğini ifade eden Almanya Cumhurbaşkanı, "Kendimizi sadece askeri açıdan değil, diplomatik ve siyasi olarak da güçlendirmeliyiz. Ancak askeri caydırıcılık da dış politikada güven oluşturmanın temelidir" değerlendirmesinde bulundu.