Barrack, X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, ABD Başkanı Donald Trump’ın bölgeye ilişkin politikalarının altını çizerek, “Başkan Trump, İsrail de dahil olmak üzere komşularını tehdit etmek amacıyla, herhangi bir üçüncü taraf, ulus devlet ya da devlet dışı aktör tarafından platform olarak kullanılamayacak bir Suriye öngörüyor” ifadelerini kullandı.
Bu açıklama, Washington yönetiminin Suriye’deki güç boşluğunun farklı aktörlerce doldurulmasına karşı çıkmaya devam ettiğini bir kez daha ortaya koydu.
Barış için ilk adım: saldırmazlık anlaşması
Barrack, daha önce Suriye merkezli yayın yapan bir televizyon kanalına verdiği röportajda da, İsrail-Suriye ilişkilerine dair önemli değerlendirmelerde bulunmuştu. Bölgedeki barışın sağlanması için öncelikle bir saldırmazlık anlaşması yapılması gerektiğini belirten Barrack, “İlk adım, karşılıklı güvenin inşa edileceği bir saldırmazlık çerçevesi olabilir. Ardından sınır düzenlemeleri ve daha kapsamlı anlaşmalar gelebilir” demişti.
“ABD'nin rolü diyalog başlatmak”
Barrack, ABD’nin bölgedeki misyonunun barışa zemin hazırlamak olduğunu belirterek, “Burada barış istiyoruz. ABD'nin rolü ise basitçe taraflar arasında diyaloğu başlatmak. İsrail ile olan ilişkilerimiz din temelli değil, stratejik ve güvenlik odaklıdır” değerlendirmesinde bulundu.
Görüşme zamanlaması dikkat çekti
Tom Barrack ile Netanyahu arasındaki bu temasın, Suriye’deki çatışmaların yeniden alevlendiği ve İran destekli milislerin bölgede daha aktif hale geldiği bir döneme denk gelmesi dikkat çekti. Ayrıca Gazze’de süren çatışmaların gölgesinde gerçekleşen bu görüşme, İsrail’in bölge genelindeki güvenlik endişelerinin yeniden gündeme taşındığını gösterdi.
