Dünya

ABD'den Gazze'de ateşkese veto: İsrail Filistinlilerin evlerine dönüşünü engelliyor

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde Gazze’de acil ateşkes çağrısı yapan karar tasarısı, ABD tarafından bir kez daha veto edildi. Karar tasarısı, İsrail’in Refah’a yönelik saldırılarının yoğunlaştığı ve insani krizin derinleştiği bir dönemde oylanmıştı.

ABD’nin vetosu, Gazze’de sivillerin yaşadığı trajediyi sonlandırmaya yönelik diplomatik çabaları bir kez daha sekteye uğrattı. ABD'nin vetosunun ardından İsrail'den de dikkat çeken bir açıklama geldi. İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, X (eski adıyla Twitter) üzerinden Gazze'nin kuzey bölgelerini kapsayan bir harita paylaşarak, zorla güneye sürülen Filistinlilerin evlerine dönmemeleri uyarısında bulundu.

Haritada kırmızıyla işaretlenen bölgeler arasında Beyt Lahiya, Beyt Hanun, Cibaliya ve çevresi yer alıyor. Adraee'nin açıklamasında, bu bölgelerin artık askeri operasyon alanı olarak değerlendirildiği ve sivillerin girişinin yasaklandığı ifade edildi.

İşgali kalıcı hale getirme planı

İsrail ordusu daha önce yaptığı açıklamalarda, Gazze Şeridi'nde kalıcı bir askeri varlık kurma hedefi doğrultusunda kapsamlı kara operasyonlarına başladığını duyurmuştu. Bu planın bir parçası olarak, kuzeydeki sivil yerleşim alanlarını boşaltmak ve Filistinlileri Gazze'nin güneyine doğru zorla yerleştirmek için "tahliye emirleri" sıkça kullanılıyor. İnsan hakları kuruluşları ise bu uygulamaları "zorunlu tehcir" olarak nitelendiriyor.

“Toplama kampları” benzetmesi gündemde

İsrail’in uyguladığı sistematik tahliye emirleri, uluslararası kamuoyunda endişeyle karşılanıyor. Gazze’nin güneyinde sıkışan sivillerin kaldığı bölgeler, yerel kaynaklar ve bağımsız gözlemciler tarafından “toplama kampları”na benzetiliyor. Bu kamplarda temel yaşam koşullarının yok denecek kadar az olduğu, barınma, temiz su, sağlık hizmetleri ve gıda gibi insani ihtiyaçların karşılanamadığı bildiriliyor.

Uluslararası tepki büyüyor

ABD'nin BM'deki vetosu ve İsrail’in sivillerin dönüşünü engelleyen politikaları, özellikle Avrupa’da ve Arap coğrafyasında tepkiyle karşılandı. İnsan hakları savunucuları, bu adımların Gazze'deki insani felaketi derinleştirdiğini ve uluslararası hukukun ihlali anlamına geldiğini vurguluyor. Öte yandan Gazze’deki sağlık sisteminin çökme noktasında olduğu ve binlerce sivilin hâlâ enkaz altlarında ya da tahliye edilemeyen bölgelerde mahsur kaldığı bildiriliyor.