ABD Başkanı Donald Trump’ın, İran’daki nükleer tesislerin tamamen yok edildiğini ilan etmesinin ardından Washington yönetiminden gelen yeni açıklamalar, nükleer programın akıbetine dair önemli soru işaretlerini beraberinde getirdi. Üst düzey Amerikan yetkililer, İran’ın nükleer silah üretimine yakın düzeyde zenginleştirdiği uranyum stoklarının nerede olduğuna dair bilgi sahibi olmadıklarını kabul etti.
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth’in Pentagon’da düzenlediği basın toplantısında verdiği mesajlar, Tahran-Washington hattında tansiyonu bir kez daha yükseltti. Amerikan istihbarat yetkilileri, İran yanlısı milis grupların Irak ve Suriye’deki ABD üslerine saldırı hazırlığında olduğunu doğrularken, Iraklı yetkililerin bu saldırıların önüne geçmek için yoğun çaba sarf ettiği aktarıldı.
“İran’ın elinde 9-10 bomba yapacak uranyum olabilir”
ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, ABC kanalına yaptığı açıklamada, “İran’ın elinde 9 ila 10 atom bombası üretmeye yetecek miktarda uranyum olabilir” dedi. Bu açıklama, Trump’ın “nükleer program tamamen yok edildi” yönündeki iddiasıyla açıkça çelişti.
Fordo hedef alındı, ancak tam yıkım gerçekleşmedi
Amerikan B-2 bombardıman uçakları ve Tomahawk füzeleriyle hedef alınan Fordo yer altı uranyum zenginleştirme tesisine ait uydu görüntüleri, yapının ağır hasar aldığını ortaya koydu. Ancak İsrailli güvenlik analizlerine göre tesisin tamamen imha edilmediği belirtildi. Saldırı öncesinde İran’ın 60% saflıktaki uranyumun büyük kısmını ve hassas ekipmanları bölgeden tahliye ettiğine yönelik işaretler bulunuyor.
IAEA: “Uranyumun yeri gizlenmedi”
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) Genel Direktörü Rafael Grossi, İran'ın uranyum stoklarının İsfahan yakınlarında özel fıçılarla taşındığını ve bu durumun gizlenmediğini ifade etti. Ancak taşıma sürecine dair uluslararası gözlem eksikliği dikkat çekiyor.
Natanz’da da büyük tahribat
Fordo kadar korunaklı olmayan Natanz nükleer tesisinde de saldırılar sonrası büyük yıkım yaşandığı tahmin ediliyor. Elektrik sistemine yönelik gerçekleştirilen saldırılar sonucunda santrifüjlerin kontrolden çıktığı ve büyük oranda yok olduğu bildirildi. İran, Natanz’ın yerine daha derin bir yer altı tesisi inşa etmeye başladı ancak bu yeni tesis henüz uluslararası denetime açılmış değil.
İstihbarat açığı derinleşiyor
Amerikan ve İsrailli yetkililer, İran’ın nükleer programı konusunda ciddi bir istihbarat açığı olduğunu kabul ediyor. Saldırı sonrası programın ne ölçüde zarar gördüğü, kalan uranyum stoklarının nerede ve nasıl saklandığı soruları henüz netlik kazanmış değil.